15 Temmuz 2016... İçimde kalan tüm umutların bombalandığı gün... Yazacaklarım çok karamsar gelebilir ama 35 yaşın bana armağanı bu topraklarda sadece bu...
Tek bir isteğim var artık benim... Bir çoğumuz aynı düşüncedeyiz aslında... Gitmek... Bu ortadoğu batağından kurtulmak...
Dünya şeytana hizmet edenler tarafından yönetiliyor ve bizler bu gerçeği pembe beyaz düşlerimizle değiştiremeyeceğiz... Evet büyük oyunların göbeğindeyiz, evet tiyatro, evet darbe, evet her neyse... Artık umurumda değil... Umurumda olan tüm bu oyunlara, şeytana biat edenlerle aynı ülkede yaşamak istemiyorum...
Belki bir gün değişecek bu düzen... Ama bu zihniyet hep vardı ve her fırsatta güçlenerek ve sayıca çoğalarak tekrar hortluyor...
Belki bir gün değişecek bu düzen... Ama bu zihniyet hep vardı ve her fırsatta güçlenerek ve sayıca çoğalarak tekrar hortluyor...
Belki en büyük kötülüğü annesine babasına yalan söylediği için yaptığını zanneden biz saf salaklar için, bu iğrenç, bu sapık, bu gözü dönmüşlerle aynı havayı solumak çok ağır geliyor artık.
Onca şehide rağmen, 'Hadi bakalım sokağa' emrini almadığı için sokağa çıkmamış bir adamın bugün tekbirle sokaklarda boy göstermesini kaldıramıyorum... Ben hiç mehteranla, tekbirle, idam sloganlarıyla kutlanan bir Demokrasi görmedim, duymadım...
Daha 1 yaşına gelmemiş bebeğe tecavüz edip bundan zevk alanlarla, annesinin diz kapağından tahrik olanlarla, bulduğu her deliğe sokmayı normal sayanlarla, sayısı belli olmayan tecavüzlerin üstünü kapatanlarla, ölen darbecinin karısı ganimettir diyenlerle aynı havayı soluyamıyorum artık... Kadın olmanın 5 para etmediği bir coğrafyada, bir kadın olarak bu kadar değersiz görülmeyi ve buna kadınların sessiz kalmasına dayanamıyorum artık...
Evde yatmaya hazırlanırken ya da büroda dilekçe yazarken ya da bugün olduğu gibi sadece işimi yapmak için adliyeye giderken mi bir bombayla patlayıp kim olduğum dahi tanınmayacak hale geleceğim diye korkmaya dayanamıyorum... Ya da akşam saatlerinde bir sokak arasında tecavüze uğrayıp başım vücudumdan ayrılıp bir çöp konteynerına mı atılacak... Ama daha acısı belki ben öldükten sonra zaten o saatte altında etek ne işi vardı sokaklarda kevaşenin diye arkamdan oh olsun diyeceklerle aynı ülkede yaşıyor olmaya dayanamıyorum...
Hayallerimiz vardı ya... Mesela ben hep avukat olmayı hayal ettim... Çünkü başkaydı benim için anlamı... Şimdi bir avukat olarak görüyorum ki kendi saf salak dünyamda aslında avukatçılık oynuyorum sadece... Adalet gibi bu kadar içi boş bir şeye hizmet ettiğimi zannediyorum... Galeyana gelen halkın idam istiyoruz nağralarına halkın isteği göz ardı edilemez cevabı veriliyorsa ben neden Uluslararası Hukuk okudum, neden Ceza Hukuku okudum diyorum mesela...
Her bombada Kuzey'e koştum o gece... Allah'ım aklım almıyor ben nasıl koruyacağım bu ülkede çocuklarımı... Onların canını kimden koruyacağım mesela.... Her yerden fışkıran en adi sapıktan mı, dini onun gibi yaşamıyor diye gözünü kırpmadan kelle kesip elindeki son model telefonla selfi çeken ruh hastalarından mı yoksa seni amaçlarına ulaşmak için isteyerek öldürenlerden mi... Kimden ve nasıl????
Yoruldum bu ülkede canımın birilerinin zevk mezesi olmasından... Hepimiz hastayız... Normal değiliz...
Ben Başkomutan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nde gerçek bir demokrat gibi yaşamak istiyorum... İnsan gibi, kadın gibi yaşamak... Mutlu, huzurlu olmak... Ben yaşamak istiyorum... Bitsin istiyorum bu kabus ama bitmeyecek... Belki de iyi günlerimiz bunlar...
Maalesef yeni Türkiye, ben ve benim gibilere biraz ağır geldi...
Artık sonu gelsin ve batsın bu dünya...
Evde yatmaya hazırlanırken ya da büroda dilekçe yazarken ya da bugün olduğu gibi sadece işimi yapmak için adliyeye giderken mi bir bombayla patlayıp kim olduğum dahi tanınmayacak hale geleceğim diye korkmaya dayanamıyorum... Ya da akşam saatlerinde bir sokak arasında tecavüze uğrayıp başım vücudumdan ayrılıp bir çöp konteynerına mı atılacak... Ama daha acısı belki ben öldükten sonra zaten o saatte altında etek ne işi vardı sokaklarda kevaşenin diye arkamdan oh olsun diyeceklerle aynı ülkede yaşıyor olmaya dayanamıyorum...
Hayallerimiz vardı ya... Mesela ben hep avukat olmayı hayal ettim... Çünkü başkaydı benim için anlamı... Şimdi bir avukat olarak görüyorum ki kendi saf salak dünyamda aslında avukatçılık oynuyorum sadece... Adalet gibi bu kadar içi boş bir şeye hizmet ettiğimi zannediyorum... Galeyana gelen halkın idam istiyoruz nağralarına halkın isteği göz ardı edilemez cevabı veriliyorsa ben neden Uluslararası Hukuk okudum, neden Ceza Hukuku okudum diyorum mesela...
Her bombada Kuzey'e koştum o gece... Allah'ım aklım almıyor ben nasıl koruyacağım bu ülkede çocuklarımı... Onların canını kimden koruyacağım mesela.... Her yerden fışkıran en adi sapıktan mı, dini onun gibi yaşamıyor diye gözünü kırpmadan kelle kesip elindeki son model telefonla selfi çeken ruh hastalarından mı yoksa seni amaçlarına ulaşmak için isteyerek öldürenlerden mi... Kimden ve nasıl????
Yoruldum bu ülkede canımın birilerinin zevk mezesi olmasından... Hepimiz hastayız... Normal değiliz...
Ben Başkomutan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nde gerçek bir demokrat gibi yaşamak istiyorum... İnsan gibi, kadın gibi yaşamak... Mutlu, huzurlu olmak... Ben yaşamak istiyorum... Bitsin istiyorum bu kabus ama bitmeyecek... Belki de iyi günlerimiz bunlar...
Maalesef yeni Türkiye, ben ve benim gibilere biraz ağır geldi...
Artık sonu gelsin ve batsın bu dünya...
Yorumlar
Yorum Gönder